İÇİNDEKİLER

LİSE:4
LİSE:3
İRFAN GEZER
LİSE:1
=> TEST
=> UYARI:Tarih-9
=> İCATLAR KRONOLOJİSİ
=> TARİH/9.SINIF
=> TARİHİN YARARLANDIĞI BİLİMLER
=> TARİH ÖĞRETİMİNİN YARARLARI
=> TARİHİN KONUSU
=> KARBON 14 METODU
=> TÜRK ADININ ANLAMI
=> ANADOLU'DA İLK UYGARLIKLAR
=> UYARILAR-İslamiyete Öncesi
=> İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ/ UYARILAR
=> ANAYURTTA KURULAN İLK UYGARLIKLAR
=> HUNLARDAN ÖNCEKİ TÜRKLERİN YAŞAYIŞI
=> DİĞER TÜRK DEVLETLERİ VE TOPLULUKLARI
=> TARİH ÇEŞİTLERİ
=> İSLAM TARİHİ / Uyarılar
=> TARİHTE TÜRKLERİN KULLANDIĞI TAKVİMLER
=> ANADQLUNUN TARİH ÖNCESİ; MERKEZLER VE ÖZELLİKLERİ
=> TARİHİN SINIFLANDIRILMASI(Tasnifi)
=> İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
=> TARİHİN KULLANDIĞI METODLAR(YÖNTEMLER)
=> ORTA ASYA TÜRK GÖÇLERİ
=> Harita(Anadoul Beylikleri)
=> HİNT UYGARLIĞI
=> ESKİ TÜRKLERDE VE OSMANLILARDA HARİTACILIK
=> İRAN UYGARLIĞI
=> TÜRKİYE TARİHİ / Uyarılar
=> İlk Çağ'da Anadolu Uygarlıkları
=> ESKİ MISIR UYGARLIĞI
=> Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar
=> İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ/ Uyarılar
=> Ege Ve Yunan Uygarlığı
=> DOĞU AKDENİZ UYGARLIKLARI
=> SORU-CEVAP ÇALIŞMASI
=> MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI
=> ORTA ASYA TÜRK MEDENİYETİ
=> ORTA ASYA NERESİDİR?
=> TEST:İSLAM ÖNCESİ TÜRK TARİHİ
=> TARİH BİLİMİNİN GELİŞİMİ VE AŞAMALARI
=> İSLÂMİYETİN DOĞUŞU VE İSLÂM DEVLETÎ
=> TARİHİN İLKELERİ
=> TARİH ÖĞRETİMİNDE AMAÇLAR
=> TARİHİN ÖZELLİKLERİ
=> TARİHİN KAYNAKLARI
=> Anadolu'nun Çevresindeki Uygarlıklar
=> lise:1/çalışma soruları
=> İLK TÜRK DEVLETLERİ
LİSE:2
Yeni sayfanın başlığı

TARİH 1 ÇALIŞMA SORULARI


S.)Tarihin Tanınmı Nedir?

C.)Tarih geçmiş zamanlarda yaşayan insan topluluklarının her türlü faaliyetlerini YER VE ZAMAN bildirerek, SEBEP-SONUÇ ilişkisi içinde anlatan bilim dalıdır.

 

S.)Tarihin konusu nedir?

C.)Geçmiş zamanda yaşayan insan topluluklarının her türlü faaliyetidir.

 

S.)Tarihin anlatımında yer ve zamanın önemi nedir?

C.)a)- Yer ve zamanın belirtilmesiyle olayın GERÇEK olup olmadığını anlarız.

 b)- Olayın geçtiği yer ile olayın meydana geldiği zaman dilimi o olayın sebep ve sonuçlarını

belirlememizde gereklidir. Çünkü o yerin iklimi, yaşam şartları, madenleri, o zaman içindeki nüfusu,o zaman içindeki toplumsal değerler olayın meydana geliş sebeplerini oluşturabilirler.

 

S.)Sebep-sonuç ilişkisinin önemi nedir?

C.)Bütün olaylar bir zincirin halkalari gibi birbirine bağlidir.her olay kendisinden önceki olayın SONUCU, kendisinden sonraki olayın SEBEBİ'dir. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız.

 

S.)Olay nedir?

C.)İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri  alanlarda meydana gelen oluşumlardır.

 

S.)Olgu nedir?

C.)Oluşum süreci içinde ya da başka bir şeyin belirtisi olarak gözlemlenmiş olaylardan ibarettir.

Örnek:Anadolu'nun Türkler tarafından fethi olaydır.Anadolu'nun Türkleşmesi  OLGU'dur.

 

S.)Tarih felsefesi nedir?

C.)Tarihi tecrübeleri günümüz meselelerinin çözümü için yeniden yorumlamaya Tarih Felsefesi denir.

 

S.)Tarihin tasnifini(sınıflandırma) yapınız?

C.) Zamana,mekana,konuya göre tasnifi yapılır.

 

S.)Tarihi neden sınıflandırıyoruz?

C.)Tarihi Zamana, Mekana ve Konuya göre sınıflandırmamızın nedeni öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı kolaylaştırmakdır.

 

 

 S.)Zamana Göre Sınıflandırma nedir?

C.) (Örnek: Ortaçağ tarihi,15.  yüzyıl tarihi gibi...)

 

S.)Mekana(Yer) Göre sınıflandırma nedir?

C.)(Örnek:Türkiye Tarihi,Avrupa tarihi gibi...)

 

S.)Konuya Göre Sınıflandırma nedir?

C.) (Örnek: Tıp Tarihi, Sanat tarihi gibi...)

 

 

S.)Tarihin yöntemi nedir?

C.)Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular.

  A)-KAYNAK ARAMA: Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.

     Kaynaklar 2'ye ayrılır:

        1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.

        2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.

     Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:

        1- Yazılı Kaynaklar:Kitabeler,fermanlar,kanunlar,mahkeme kayıtları, noterlik yazıları,

           gazeteler, dergiler vb...

Kitabe,

Biyografi, yıllıklar, kitaplar,

Resmi yazışmalar, mühürler,

fermanlar, kanunnameler,

Paralar, takvimler, antlaşmalar,

Kil tabletler.

 

        2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar,

           destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...

Her türlü araç ve gereçler,

* Toprak, taş ve kemikten yapılmış  

eşyalar,

* Mağara resimleri,

* Kabartmalar,

* Mezarlar, anıtlar,

* İnsan ve hayvan iskeletleri.

 

  B)- VERİLERİ TASNİF, TAHLİL VE TENKİT ETME:

1)Tasnif(Sınıflandırma):Elde edilen bilgiler zamana,mekana ve konuya göre tasnif edilir.

2)Tahlil(Analiz=İnceleme) : Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi?

            Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.

3)Tenkit(Eleştiri):Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı,hangi bilgilerin kullanılacağı belirlenir.

C)SENTEZ(BİRLEŞTİRME):Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenip yazılması safhasıdır.

                                       TARİH BİLİMİNİN YÖNTEMİ

Sosyal bilimlerin olayları inceleme yöntemi deney değil problemi tahlil ederek anlamak ve açıklamaktan ibarettir. Tarihin kendine özgü bir yöntemi vardır. Tarihin konusu yaşanan tarih hakkında doğru bilgi elde etmek olduğuna göre bu iş an ancak yaşanan tarihten günümüze yansıyan izlerin yani yaşanan tarih hakkında şahitlik yapacak belgelerin değerlendirilmesiyle mümkündür.
   Tarih, diğer bilim dallarında olduğu gibi ancak kendi bilimsel özellik ve yöntemini geliştirmesi sayesinde bağımsız bir bilim dalı olarak gelişmiştir. İnsanlığın geçmişi hakkında doğru bilgiye ulaşmak tarih biliminin en önemli amacıdır. Bu nedenle tarihten günümüze kalan izlerin, kalıntıların ve belgelerin değerlendirilmesi gerekmektedir.

     Bir olayı araştıran araştırmacı: Kaynak (belge) bulur, Kaynakları sınıflandırır (Tasnif) , İçeriği hakkında bilgi sahibi olur (Tahlil), Kaynak eleştirisi yapar (Tenkit) ,Kaynaklar arasında bağlantı kurar (Terkib) ,Tarafsız (objektif) değerlendirme yapar.

 

KAYNAK:Geçmişten kalan ve tarihi bir olay hakkında bilgi veren her türlü malzemeye kaynak (belge) denir.

 

 Kaynaklar iki gurupta incelenir:

 

*Yazısız kaynaklar: Destanlar, atasözleri gibi sözlü belgelerin yanında, kullanılan araç-gereçler, giyim eşyaları, barınaklar ve iskeletlerdir. )

*Yazılı Kaynaklar: Fermanlar, Antlaşma metinleri, paralar, kitabeler… vs.

 

A-                 Kapsadıkları Bilginin Değerine Göre Kaynaklar

1.                   Ana Kaynaklar (Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.

2.                   İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.

B-                 Bilgi Veren Kaynağın Cinsine Göre Kaynaklar

 

1.      Sözlü Kaynaklar: Bunlar; tarihsel öyküler, şiirler, söylenceler, destanlar, menkıbeler, fıkra ve atasözleridir.

2.      Yazılı, Sesli ve Görüntülü Kaynaklar: Bunlar, korundukları yerlere göre üç gruba ayrılır:

a)                  Arşiv Malzemeleri: Fermanlar, beratlar, kanunnameler, ilâmlar gibi resmî mühür ve imza taşıyan yazılı belgelerdir. Ayrıca; resim ve fotoğraflar, filmler, plâklar, video ve teyp kasetleri, bilgisayar disketleri ile görüntülü ve sesli belgeler de arşivlerde saklanır.

 

b)                 Kütüphane Malzemeleri: Şecereler, takvimler ve yıllıklar, vakayinameler, yaşam öyküleri (biyografi), hatıralar, seyahatnameler, gazete ve dergi gibi süreli yayınlardan oluşan malzemelerdir.

c)                  Müzelik Malzemeler: Kitabeler, abideler, heykeller, mezar taşları ve lâhitler, madalyalar, paralar, insan iskeletleri, ev eşyaları, aletler, silâhlar ile arkeolojik ve etnografik malzemelerdir.

Bu tür belgeler özellikle tarih öncesi dönemleri açıklamada büyük öneme sahiptir.

Atatürk’ün “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar zordur. Yazan, yapana sadık kalmazsa hakikat, içinden çıkılmaz bir hâl alır.” sözü, bu aşamada ne kadar titiz ve tarafsız olmanın gerekliliğini anlatır.

Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular

 

*KAYNAK ARAMA (Belge Bulma) : Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.

*TASNİF: (Sınıflandırma): Tasnif, sınıflandırma demektir. Tarihsel kaynaklardan verilerin elde edilmesinden sonra bunların tasnif edilmesi gerekir. Elde edilen bilgiler zamana, mekâna ve konuya göre tasnif edilir. Verilerin sınıflandırılması ve mantıklı bir düzen içerisinde sıralanmasıyla, eserin bölümleri oluşturulur. Bu bölümlerin de kendine göre alt başlıkları olacaktır. Böylece hazırlanmakta olan yapıtın plânı ortaya çıkar.Sınıflandırma işlemi verilerin önemine, güvenirliliğine veya kronolojik sıraya göre yapılabilir.

*TAHLİL (Analiz=İnceleme: Çözümleme) : Elde edilen verilerdeki bilgiler değerlendirilir. Bilgilerin inceleme konusu hakkında yeterli olup olmadığı kontrol edilir.  Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi? Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir. Bilgilerin doğru olup olmadıkları kontrol edilir (tahlil)

 

TENKİT ETME(Kaynak Eleştirmesi): Kaynakların birbirleriyle karşılaştırılarak kontrol edilmesine “Kaynak Eleştirisi” denir.

Bu eleştirinin amacı:

Bu değerlendirme kaynakların araştırılması, sımflandırıîması (tasnif), eleştirilmesi (tenkit), çözümlenmesi (tahlil) ve sentezlenmesi (terkip) yapılmasıdır.

Eleştiri, dış eleştiri ve iç eleştiri olmak üzere iki şekilde yapılır.

Dış Eleştiri: Bir kaynağın adı, türü, sahte veya orijinal olup olmadığı, yazılış tarihi, yazarının belirlenmesi gibi kaynağın dış özelliklerine ilişkin yapılan eleştiridir.

İç Eleştiri: Kaynakta verilen bilgilerin güvenirliğini ve değerini ortaya koymak için yapılan eleştiridir.

*SENTEZ (BİRLEŞTİRME) Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenerek yazılması aşamasıdır. Elde edilen bilgilerin bir araya getirilmesine sentez denir. Bu yolla elde edilen bilgiler kullanılarak yeni tarihi hükümlere varılabilir.

Çözümleme ve tenkit yoluyla olaylara ait birtakım güvenilir bilgiler elde edildikten sonra, birleştirme aşamasına gelinmiş olunur. Birleştirme; çok sayıdaki kaynaktan elde edilen bilgilerin özümsenip yeni bir sonuca ve yargıya ulaşılmasıdır. Birleştirme, araştırmanın en önemli aşaması sayılır.

 

Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar

Objektifliğin sağlanması için şunlara uyulmalıdır:

 

a)                  Olayın üzerinden belli bir süre geçmelidir.

b)                  Olay, geçtiği günün değer yargıları içinde incelenmeli günümüzün değer yargıları ile yorumlanmamalıdır. Geçmişte meydana gelen olaylar, olayın geçtiği dönemdeki gelişmişlik düzeyi ve değer yargılarıyla açıklanmalıdır. Günümüz değer yargılarıyla ve ideolojileriyle yapılacak değerlendirmeler yanlış sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir. Olaylar yorumlanırken tarafsız olunmalı ve olayın geçtiği günün şartları daima dikkate alınmalıdır

c)                  Kaynak taraması yapılmalıdır.

d)                  Olaylarda rolü olan kişilerin değerlendirilmesi, olayın geçtiği zamanın şartlarının bilinmesine bağlıdır.

********************************************************

 

Birleştirme yapacak bir tarihçide şu özelliklerin bulunması gerekir:

 

a)                  Olayları, neden - sonuç ilişkisi içerisinde ortaya koyarken onlara etki eden sosyal, psikolojik ve doğal etkenleri kavrayabilmelidir.

b)                  Yıpranmış ve eksik olan belgeleri düzeltip tamamlamayı bilmelidir.

c)                  Olayların incelenip aydınlatılmasında tarafsız olmalıdır.

d)                  Belgelere dayanarak gerektiğinde bilimsel genellemelere ve sonuçlara varabilmelidir. Birleştirmeye ulaşarak bilimsel bir yapıt oluşturmakta olan tarihçinin anlatımı, akıcı ve anlaşılır olmalıdır.

***************************************************************

 Bir malzemenin kaynak olarak nitelendirilebilmesi için:

 

1-             Olayın üzerinden belli bir zaman geçmelidir. Böylece olayların sonuçları daha belirgin hale gelmeli ve olayda rolü olan kişiler objektif olarak değerlendirilmelidir.

2.         Devrinin kaynaklarından yararlanarak oluşturulmuş olması gereklidir.

3-             Belgeler doğru olarak değerlendirilmeli ve objektif olarak açıklanmalıdır.

4-             Olaylar birbirlerini etkiledikleri için olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurulmalıdır.

5-             Olayla ilgili değişik belgelerden yararlanılmalıdır. Böylece daha objektif değerlendirmeler yapılabilir.

6-             Tarihi olaylarla ilgili kural koymak, genelleme yapmak mümkün değildir.

7-             Günümüzdeki olaylarda, geçmişteki yaşanmış olayların katkısı düşünülmelidir.

8-             Tarihi olaylar meydana geldiği dönem ve toplumun kültürünü yansıtır, o dönemi karakterize eder.

 

 

S.)TARİHE YARDIMCI OLAN BİLİMLER nelerdir?

C.)Coğrafya,Arkeloji,Kronoloji,Paleografya,Epigrafya,Sosyoloji,Antropoloji,Filoloji,Etnografya,Diplomatik,Heraldik,Nümizmatik gibi.

 

S.)Tarih Coğrfaya bilimi ile ilişkisi nedir?

C.)Tarih olayın geçtiği YER'in fiziki ve beşeri özelliklerini coğrafyadan öğrenir.

 

S)Tarihin ARKEOLOJİ(Kazı Bilimi)ile ilişkis nedir?

C.):Toprağın ve suyun altında kalmış olan eserleri ortaya çıkarır.

 

S)Tarihin KRONOLOJİ(Takvim Bilgisi) ile ilişkisi nedir?

C.)Tarihi olayların zamanlarını belirleyip,oluş sırasını düzenler.

 

S)Traihin PALEOGRAFYA ile ilişkisi nedir?

C.) Eski yazıların okunmasını sağlayan bilim dalıdır.

 

S)EPİGRAFYA(Kitabeler Bilimi)nedir?

C.)Taş,mermer gibi sert cisimler üzerine yazılan yazıları inceler.

 

S)SOSYOLOJİ (Toplum Bilimi)nedir?

C): Sosyal olayları inceler.

 

S)ANTROPOLOJİ nedir:

C)Toplumların ırk yapılarını inceler.

 

S)FİLOLOJİ nedir?

C.)(Dil Bilimi) Dilleri ve diller arasındaki bağları inceler.

 

S)ETNOGRAFYA nedir?

C) Örf,adet, gelenek ve görenekleri inceler.

 

S)DİPLOMATİK NEDİR?

c.) Günümüze kadar gelmiş olan resmi belgeleri, fermanları vb. inceler.

 

S)HERALDİK (Mühür bilimi)nedir?

C.)Resmi belgelerdeki mühür, arma ve özel işaretleri inceler.

 

S)NÜMİZMATİK(Paralar bilimi)nedir?

C): Eski Paraları inceler.

Bunlardan başka tarihe yardımcı bilimler arasına felsefe, istatistik, psikoloji, astronomi, Tıp,kimya gibi bir çok bilimi katabiliriz.

                 ZAMAN VE TAKVİM

S.)Takvim Nedir?

C.)Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.

 

S.)İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak neyi kullanmışlardır?

C.)Güneşi ve Ay'ı kullanmışlardır.

AÇIKLAMA: Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır.

             (365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ diyoruz.

             Ay'ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır.Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.

 

S.)Tarihte Güneş yılını ilk oluşturan kimlerdir?

C.)Mısırlılardır.

 

S.)Ay yılını ilk oluşturan kimlerdir?

C.)Sümerlerdir.

 

S.)Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için neyi başlangıç almışlardır?Örnek veriniz?

C.)Önemli saydıkları bir günü

Örnek: Romalılar Roma'nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti,Hırıstiyanlar Hz.İsa'nın doğumunu gibi...

 

S.)Türklerin kullandıkları takvimler hangileridir?

C.)12 Hayvanlı Türk Takvimi,Celali Takvim,Hicri Takvim,Rumi Takvim,Miladi Takvim

 S.) 12 Hayvanlı Türk Takvimini özellikleri nelerdir?

C.)*Türklerin kullandığı en eski takvimdir.

*Güneş yılını esas alır .

*Bu takvimde her yıl bir hayvan adıyla anılıyordu.

 

S.)Celali Takvimin özellikleri nelerdir?

C.)*Büyük Selçuklular zamanında Melikşah tarafından hazırlatılan bu takvim güneş yılına göre hazırlanmıştı.

 

S.)Hicri Takvimin özellikleri nelerdir?

C.)*Ay yılını esas alır.

*Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekkeden Medine'ye hicret ettiği 622 yılını alır.

*Bugün Ramazan, mevlidler gibi dini günlerde bu takvimi kullanmaktayız.

 

S.)Rumi Takvimin özellikleri nelerdir?

C.)*Osmanlı devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere 19. yüzyıl başlarından itibaren yürürlüğe giren takvimdir.

*Güneş Yılını esas alır.

 

S.)Miladi Takvimin özellikleri nelerdir?

C.)*1926' dan itibaren kullandığımız takvimdir.

*Güneş yılını esas alır.

*Temeli Mısırlılar'a dayanır.

*İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıya aktarılmıştır.

*Romalılar Sezar zamanında JULYEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır.

*Yeniçağda Papa XII.Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle GREGORYAN TAKVİMİ olarak anılmıştır.

*Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir.

*Milat takvimi Hz. İsa'nın doğuşunu (sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder.

 

S.)Hicri Takvim ile Miladi takvim arasında farklar nelerdir?

C.)*Hicri Takvim AY yılını, Miladi Takvim GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark vardır.

*Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Miladi Takvimde ise başlangıç Hz. İsa'nın doğum tarihi 0 yılıdır.

 

S.)Hicri yılının miladi yıla çevirme işlemi nasıldır?

C.)    SORU: Hicri 1340 yılını Miladiye çeviriniz.

              Hicri=1340     Miladi=?

1340 ÷  32 =  40,6 (Yaklaşık 41)

1340 - 41 =  1299

1299 + 622=  1921

 

S.)Miladi yılın hicri yıla çevirme işlemi nasıldır?

C.)

   SORU: Miladi 1998 yılını Hicri takvime çeviriniz.

          Miladi=1998    Hicri=?

   1998 - 622 = 1376       1376 ÷ 33  = 41,7 (yaklaşık 42)    1376 +42   = 1418

 

S.)Rumi yıldan miladi yıla çevirme işlemi nasıldır?

C.)  SORU: Rumi 31 Mart 1325 , Miladi=?

      31 Mart 1325

   +  13       584          İki takvim arasında 13 gün

   ______________      584 yıl fark vardır.

      13 Nisan 1909

 

S.)Miladi yıldan rumi yıla çevirme işlemi nasıldır?

C.)   Miladi 29 Ekim 1923 , Rumi=?

      29 Ekim 1923

   -  13       584

_______________

      16 Ekim 1339

 

S.)Tarih ile yazı arasındaki ilişki nedir?

C.) Tarih YAZI ile başlar. yazıdan önceki devirler hakkında sağlıklı bilgi edinmek  zor olduğundan, bu dönemlere "Tarih Öncesi Devirler Prehistorik Devirler" veya "Karanlık Çağlar" denir.

 

S.)Yazı ile ilgili bilgiler nelerdir?

C.)

  *   Toplumlar ilk olarak resim yazısı kullanmışlardır.

  *   İlk yazıyı Sümerler bulmuştur.(Çivi Yazısı)

  *   Bugün kullandığımız alfabeyi, ilk olarak Fenikeliler kullanmış, onlardan Yunanlılar ve Romalılar alarak geliştirmişler ve böylelikle LATİN alfabesi ortaya çıkmıştır.

  *   Yazı, Anadolu'ya ilk olarak ASURLULAR tarafından TUNÇ devrinde getirilmiştir.

  *   Türk Tarihinin ilk yazılı eserleri GÖKTÜRK(ORHUN) KİTABELERİDİR.

 

S.)Tarih yazıcılığının ilk örnekleri hangi topluma aittir?

C.)Yunanlılara.( V.yüzyılda Heredotos ile başlar.)

 

S.)“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar zordur. Yazan, yapana sadık kalmazsa hakikat, içinden çıkılmaz bir hal alır.”

Atatürk bu sözü ile belgelerin hangi özelliğini vurgular?

C.) Belgelerin sentezinde (birleştirme) ne kadar titiz ve tarafsız olunması gerektiğini vurgular.

 

S.)Sentez yapacak Tarihçide hangi özellikler olmalıdır?

C.)Tarafsız (objektif) olmalıdır.

Olayları neden-sonuç ilişkisi içerisinde ortaya koyarken, onlara etki eden sosyal, psikolojik ve doğal etkenleri kavrayabilmelidir.(zamanın koşulları bilinmelidir)

Belgelere dayanmalıdır.

Anlatımı akıcı ve anlaşılır olmalıdır.

 

S.)Hikayeci (Nakilci) Tarihin özellikleri nelerdir?

C.) Olaylar hikaye biçiminde mübalağalı biçimde ele alınır. Sebep-sonuç ilişkisi yoktur.

 

S.)Öğretici Tarihin (Pragmatik)özellikleri nelerdir?

C.): Olaylardan ders çıkarmak suretiyle, toplumun ahlak ve karakterini geliştirmeyi amaçlar. Kahramanlar ön plana çıkartılır.

 

S.)Sosyal Tarih nedir?

C.)Olayların duygusal yönlerini dikkate almadan açıklayan tarih anlayışıdır.

 

 

S.)ÇAĞLARIN BAŞLANGIÇ-BİTİŞ TARİHLERİ NASIL TESBİT EDİLMİŞTİR?

C.)

Tarihin zamana göre tasnifinde en önemli ayrım "çağlara ayırarak" incelemedir. Çağların başlangıç ve bitim tarihleri belirlenirken toplumların geniş çapta etkilendiği tarihi olaylar esas alınmıştır.

İLKÇAĞ= Yazının bulunmasıyla(MÖ.3500) başlar, 375 yılındaki Kavimler göçüne kadar sürer.

ORTAÇAĞ= 375’te Kavimler Göçüyle başlar,1453 yılında  İstanbul'un Fethine kadar sürer.

YENİÇAĞ = 1453'teki İstanbul'un fethiyle başlar, 1789'daki Fransız İhtilaline kadar sürer.

YAKINÇAĞ= 1789'daki Fransız ihtilaliyle başlar, günümüze kadar sürer.

AÇIKLAMA: Zamanı çağlara bölmek yapay bir bölme işlemidir.

Mesela:  İstanbul'un fethi, Avrupa ve Asyayı etkileyen önemli bir tarihi olaydır. Ancak bu olay o sırada Amerika ve Afrika kıtasında yaşayan insanları doğrudan etkilememiştir.  Yine Mısır ve Mezopatamya'daki insanlar yazıyı kullanırlarken, dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar ancak yüzlerce yıl sonra yazıyı kullanmışlardır.

 

S.) TARİH ÖNCESİ DEVİRLER(PREHİSTORİK DEVİRLER) NELERDİR?

C.)

   İnsanların varoluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir.  Tarih öncesi devirlerin birbirinden

 ayrılmasında kullanılan araç ve gereçlerin niteliğine bakılmıştır. Buna göre Tarih öncesi devirler

 şöyle ayrılır:

   1)-TAŞDEVRİ                                                                                                               

 

 2)- KALKOLİTİK(TAŞ-BAKIR) DEVRİ    3)- TUNÇ DEVRİ

     a)- Eskitaş (Kabataş) Devri

     b)- Ortataş (Yontmataş) Devri

     c)- Yenitaş (Cilalı Taş) Devri

 

 1)-TAŞDEVRİ:

   a)- EskiTaş (Kabataş) Devri: Bu devri yaşayan insan toplulukları ilkel bir göçebe hayat sürmüşlerdir.

 Ağaç kovuklarında, mağaralarda ve nehir yataklarında yaşayan insanlar tabiatta hazır bulduklarıyla,

 avcılık ve balıkçılıkla geçinmişlerdir.(Avcı ve toplayıcı)

      Türkiye'de Eski Taş Devri(MÖ.600.000-MÖ.10.000):

        Antalya'da Karain,Beldibi ve Belbaşı Mağaraları Anadolu'da bu döneme ait önemli merkezlerdir.

   b)- Ortataş (Yontmataş) Devri: İnsanlığın toplayıcılık ve avcılıktan üretime geçiş yaptığı dönemdir.

 Hayvanlar evcilleştirilmiştir.

      Türkiye'de Ortataş Devri(MÖ.10.000-8000):

        Antalya'da Beldibi mağarası, Göller yöresinde Bardiz, Samsun'da Tekkeköy bu devre ait önemli

        merkezlerdir.

   c)- Yenitaş (Cilalı Taş) Devri : Tarım hayatı başlamış,köyler kurularak yerleşik hayata geçilmiştir.

      Türkiye'de Yenitaş Devri(MÖ.8000- MÖ.5500):

        Diyarbakır'da Çayönü, Gaziantep'de Sakçagözü, Konya'da Çatalhöyük önemli merkezlerdir.

 

   NOT: İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olarak Konya Çatalhöyük kabul edilmektedir.  İlk üretim

       yeri de Çayönü(Diyarbakır) kabul edilir.

 

 2)- KALKOLİTİK(TAŞ-BAKIR) DEVRİ: Taş devrinin sonlarına doğru maden keşfedilmiştir. İlk kullanılan

     maden bakırdır.

      Türkiye'de Kalkolitik Devir(MÖ.5500-MÖ.2500):

        Çanakkale'de Truva, Burdur'da Hacılar, Yozgat'ta Alişar, Çorum'da Alacahöyük'dür.

 

 3)- TUNÇ DEVRİ:  Bu dönemde site denilen ilk yönetim örgütleri(devlet) oluşturulmuştur.

      Türkiye'de Tunç Devri(MÖ.2500- MÖ.1200):

       Anadolu'da  üretim artmasına paralel olarak ticaret gelişmiş, toplumsal ilişkiler hızlanmıştır.

       Yazı Asurlu tüccarlar tarafından Türkiye'ye getirildi.

 

    NOT: Anadolu'da ilk yazılı belgeler Kayseri yakınlarındaki KÜLTEPE'de bulundu. Böylece Anadolu'da tarih çağları başladı.(MÖ.2000)

                ANADOLU MEDENİYETLERİ

 

S.)ANADOLU (Küçük Asya) Tarih boyunca bir çok göç ve istilaya uğramıştır.

   Neden?:

 C.) 1-  Üç tarafının denizlerle çevrili oluşu, Avrupa ve Afrika arasında deniz ve karadan kolayca

         bağlantı kurulması

     2-  Olumlu iklim şartları, verimli toprakları bol su kaynaklarına sahip olması

 

S.)DOLU'DA UYGARLIK NEDEN GELİŞMİŞTİR?

 C.) 1- Göçler ve istila amacıyla gelen topluluklar sahip oldukları kültür ve medeniyeti Anadolu'ya

        taşıdılar.

     2- Anadolu'nun Mısır, Ege ve Yunan Medeniyetlerine yakın bir konumda olması bu medeniyetlerden

        etkilenmesini sağlamıştır.

 

S.)DOLU MEDENİYETLERİ NELERDİR?

C.)Anadolu'da kurulan uygarlıklar sırasıyla şunlardır:

    1) Hititler, Frigler,Lidyalılar, İyonlar, Urartular (MÖ 2.bin-Mö.600 yılları arasında)

    2) Persler (M.Ö 543-333)

    3) İskender İmparatorluğu

    4) Roma İmparatorluğu

    5) Bizanslılar (395-1071)

    6) Türkler (1071-....)

 

S.)MÖ.2.BİN- MÖ.600 YILLARI ARASINDA ANADOLU MEDENİYETLERİ

HANGİLERİDİR?

C.)

A)-HİTİTLER:

* Anadolu'ya Kafkaslar'dan geldikleri tahmin edilmektedir.
* Kızılırmak çevresinde kurulmuştur. Başşehirleri HATTUŞAŞ (Boğazköy)'dır.
* Hititler Suriye toprakları için Mısır ile yaptıkları savaş sonucunda KADEŞ ANTLAŞMASINI imzaladılar. Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk antlaşmadır.
* Hititler'de asillerden oluşan PANKUŞ denilen bir meclis vardı. Bu meclis kralın yetkilerini kısıtlıyordu.
* Hititlerde kraldan sonra en yetkili kişi TAVANANNA denilen kraliçeydi.
* Hititler krallarının hayatlarını anlatan ANAL adını verdikleri yıllıkları hazırlayarak, tarafsız TARİH YAZICILIĞI'nı başlatmışlardır.
* Hititler kayaları düzleştirerek, tanrı kabartmaları yapmışlardır.( İvriz ve Yazılıkaya Kabartmaları Hititlere aittir.)
* Hititler Asurlular tarafından yıkıldılar.

 

B)-FRİGYALILAR(FRİGLER):
* Orta Anadolu'da(Sakarya nehri çevresinde) MÖ. 800 yıllarında devlet kurdular. Başşehirleri GORDİON'du.
* Kimmerler tarafından yıkıldı.
* Friglerin en büyük Tanrıları KİBELE 'dir.
* Frigler dokumacılıkta ileri gitmişlerdir. Frigyalılar TAPETES adı verilen halı ve kilimleri ile ünlüdürler  C)-LİDYALILAR:

   * Bugünkü Gediz ve Menderes ırmakları arasındaki bölgeye eski çağlarda LİDYA deniliyordu.

   * Başkentleri SARDES(Sard)'dır.

   * Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte PARA'yı ilk kez kullanan Lidyalılar'dır.

   * Lidyalılar Efes'ten başlayıp, Mezopotamya'daki Ninova'ya kadar uzanan KRAL YOLU'nun açılmasında

      etkili oldular.

   * Lidyalılara Persler son vermiştir.

   * Lidyalıların kısa zamanda yıkılmasının sebebi, ordularının çeşitli kavimlerden toplanan ücretli

      askerlerden oluşmasıdır.(Düzenli ve sürekli milli ordusunu oluşturamamıştır.)

D)-İYONYALILAR(İYONLAR):
* İzmir Körfezinden, Güllük Körfezine kadar olan bölgeye İYONYA denilirdi.
* Yunanistan'dan gelen AKALAR buradaki yerli halkla karışarak, şehir devletleri halinde yaşadılar.
Başlıca İyon şehirleri şunlardır: Efes, Milet, İzmir, Foça, Bodrum.
* Efeste'ki ARTEMİS tapınağı İyonlara aittir.
* İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.
* İyon Edebiyatının en önemli eseri Homeros'un "İlyada ve Odesa destanı" dır.
* İyonlar bilim ve sanatta gelişmişlerdir. Matematikte Tales ve Pisagor, Tarihte Heredot, Tıpta Hipokrat, Felsefede Diojen)

 

E)- URARTULAR:

   * Van Gölü ve çevresinde devlet kurmuşlardır. Başşehirleri TUŞBA(Van)'dır.

   * Urartular'da kral ülkeyi savaş tanrısı HALDİ adına yönetirdi.

   * Urartular madencilik ve maden işletmeciliğinde ileri gitmişlerdi.

   * Urartular kaleler ve su kanalları ile ünlüdür.  (Toprakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere kaleleri)

 

                    KÜLTÜR VE MEDENİYET

S.)Anadolu uygarlıklarında kültür ve medeniyetin özellikleri nelerdir?

C.)

DEVLET YÖNETİMİ:

  1)- Anadolu'da kurulan bu devletler genellikle krallıkla yönetilmiştir. Kral hem başkomutan, hem baş

      yargıç, hem de baş rahipti.

 

     NOT: Bu durum kralın siyasi, askeri ve dini gücü elinde bulundurduğunu gösterir.

              Ayrıca kralın başrahip oluşu  laik olmayan bir anlayışı yansıtmaktadır. 

  2)- Hititlerde asillerden oluşan PANKUŞ denilen bir meclis vardı. Bu meclis kralın yetkilerini

      kısıtlıyordu.

  3)- Hititlerde kraldan sonra en yetkili kişi TAVANANNA denilen kraliçeydi.

  4)- İyonyalılar merkezi krallık yerine SİTE denilen şehir devletleri halinde yaşamışlardır.

 

DİN VE İNANIŞ:

  1)- Anadolu'da çok tanrılı inanış mevcuttu.

  2)- Hititler kendi tanrılarından başka Ön Asya tanrılarına, Lidyalılar da Yunan tanrılarına

      tapınmışlardı.

 

        NOT: Bu durum Anadolu'da dini etkileşimi yansıtmaktadır.

  3)- Urartular ölümden sonra hayata inanmışlardı. Bu yüzden mezarlarını ev ve oda biçiminde yapıp içine

      çeşitli eşyalar koyuyorlardı.

  4)- Friglerin en büyük Tanrıları KİBELE 'dir.

  5)  Efeste'ki ARTEMİS tapınağı İyonlara aittir.

  6)  Urartular'da kral ülkeyi savaş tanrısı HALDİ adına yönetirdi.

 

SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT:

 1)- Halk genellikle Asiller, Rahipler, Hürler ve Köleler olarak sınıflara ayrılmıştı.

 2)- Anadolu'da ekonomik hayatın temelini tarım, ticaret ve hayvancılık oluşturuyordu.

 3)- Urartular madencilik ve maden işletmeciliğinde ileri gitmişlerdi.

 4)- Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte PARA'yı ilk kez kullanan Lidyalılar'dır.

 5)- İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.

 6)- Lidyalılar Efes'ten başlayıp, Mezopotamya'daki Ninova'ya kadar uzanan KRAL YOLU'nun açılmasında

     etkili oldular.

 

YAZI, DİL VE EDEBİYAT:

 1)- Anadolu'ya yazı Asurlular tarafından getirilmiştir. Hititler ve Urartular Asurlulardan aldıkları

       ÇİVİ yazısını ve kendi buluşları olan HİYEROGLİF(resim yazısı) yazısını kullandılar.

 2)- İyonlar ve Lidyalılar Fenike yazısını kullandılar. Fenike yazısını batıya aktaran İYONLAR olmuştur.

 3)- Hititler krallarının hayatlarını anlatan ANAL adını verdikleri yıllıkları hazırlayarak, tarafsız

       TARİH YAZICILIĞI'nı başlatmışlardır.

 4)- Hititler, Mısırlılarla tarihte bilinen ilk antlaşmayı (KADEŞ ANTLAŞMASI) imzaladılar.(MÖ.1280)

 5)- İyon Edebiyatının en önemli eseri Homeros'un "İlyada ve Odesa destanı" dır.

 

HUKUK:

  Anadolu'da kanunlar Mezopotamyadaki gibi kısasa kısas değildi.

 

BİLİM VE SANAT:

 1)- Hititler kayaları düzleştirerek, tanrı kabartmaları yapmışlardır.

     (İvriz ve Yazılıkaya Kabartmaları Hititlere aittir.)

 2)- Urartular kaleler ve su kanalları ile ünlüdür.

    (Toprakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere kaleleri)

 3)- İyonlar bilim ve sanatta gelişmişlerdir. Matematikte Tales ve Pisagor, Tarihte Heredot, Tıpta

     Hipokrat, Felsefede Diojen)

 4)- Hititler ve Frigler dokumacılıkta ileri gitmişler-

     dir.  Frigyalılar TAPETES adı verilen halı ve

     kilimleri ile ünlüdürler.

 

   S.)      ANADOLU'YA HAKİM OLAN DEVLETLER HANGİLERİDİR?

C.)

 

 1)- PERS İMPARATORLUĞU: Anadolu M.Ö 543-333  yılları arasında İran'da kurulan PERS

      İMPARATORLUĞUNUN  hakimiyetinde kaldı.

 

 2)- İSKENDER İMPARATORLUĞU: Makedonya kralı II. Filip'in ölümüyle yerine geçen oğlu BÜYÜK İSKENDER Asya

      seferine çıkarak büyük bir imparatorluk oluşturmuştur.

         ASYA SEFERİ: Büyük İskender bu seferle Anadolu, Suriye, Mısır ve Hindistan'ın bir bölümünü ele

         geçirdi. Pers İmparotorluğuna son verdi. Bu sefer dönüşünde yolda öldü.

         HELENİSTİK MEDENİYET: Büyük İskender'in Asya seferi sırasında Yunan Medeniyeti ile Doğu

         Medeniyetleri birbirlerinden etkilendiler. Böylece doğu ve batı medeniyetlerinin karışımından

         HELLENİZM MEDENİYETİ ortaya çıktı.

            İskender'in ölümünden sonra Anadolu'da küçük krallıklar kuruldu. Bunların başlıcaları;

                 a) BİTİNYA KRALLIĞI: Kuzeybatı Anadolu'da

                 b) PONTUS KRALLIĞI : Karadeniz'de

                 c) BERGAMA KRALLIĞI: Batı Anadolu'da kurulmuştur.

Bergama kralları bilim, edebiyat ve sanata önem verdiler. Koyun ve keçi derisinden PARŞÜMEN kağıdını icat ettiler. Bu sayede pek çok kitap günümüze geldi. Yine Bergama Krallığı Döneminde yapılan ZEUS tapınağı meşhurdur.

 

3)- ROMA İMPARATORLUĞU:

   * İtalya'da kurulan bu devlet kısa zamanda Avrupa, Asya ve Afrika topraklarına yayılmıştır. 395

     yılında Batı ve doğu Roma imparatorluğu olarak ikiye ayrılmıştır. Batı Roma 476 yılında, Doğu Roma

     (Bizans) ise 1453'te yıkılmıştır.

   * Bozdoğan Kemeri(istanbul), Çemberlitaş(istanbul), Ogüst Mabedi ve Roma Hamamı (Ankara), Aspendos

     tiyatrosu (Antalya) Romalılardan kalan ünlü eserlerlerdir.

   * Romalılar Mısırlılardan aldıkları Güneş takvimini JÜLYEN TAKVİMİ adıyla geliştirdiler.

   * Fenikelilerin bulduğu harf yazısı(alfabe), İyonlar yoluyla Yunanlılara ve onlardan da Romalılar'a

     geçmiş, Romalılar bunu geliştirerek LATİN ALFABESİNİ oluşturmuşlardır.

   * Roma'da ilk yazılı kanunlar 12 Levha Kanunlarıdır. Roma kanunları günümüz Avrupa hukukunun temelini

     oluşturur.

 

 4)- BİZANS İMPARATORLUĞU(DOĞU ROMA İMP.):

   * Merkezi İstanbul olan bu devlet 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından yıkılmıştır.

   * Ayasofya, Aya İrini, Hora, Sergios ve Baküs kiliseleri ile Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçları

     en ünlü eserleridir.

 

 S.)  TÜRKİYENİN ÇEVRESİNDEKİ KÜLTÜR VE MEDENİYETLER

HANGİLERİDİR?

C.)

MEZOPOTAMYA MEDENİYETİ:

       Mezopotamya: Güneydoğu Anadolu'dan başlayarak, Basra Körfezine kadar uzanan, Dicle ve Fırat

   nehirleri arasındaki bölgeye Mezopotamya denir.

       Mezopotamya Verimli topraklara sahip olması, iklim şartlarının uygun olması gibi nedenlerden

   dolayı sık sık istila ve göçlere sahne olmuş, insanlar arasındaki kültür etkileşimi fazla olduğundan

   medeniyet bu bölgede gelişmiştir.

 

  BAŞLICA MEZOPOTAMYA KAVİMLERİ:

    1- Sümerler   2- Akkadlar 3- Elamlılar 4- Babilliler 5-Asurlular

 

1)- SÜMERLER:

  *  Birbirinden bağımsız SİTE denilen şehir devletleri halinde yaşadılar. En önemli şehirleri; Ur,

     Uruk, Lagaş'tır. Bu şehir devletleri ENSİ veya PATESİ denilen Rahip-krallar tarafından

     yönetiliyordu.

  *  Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına ZİGGURAT denirdi.

  *  Mezopotamya'da evler ve tapınaklar taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır.

 

     NOT: Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar

            ulaşmamıştır

  *  Günümüz Uygarlığının temeli olan yazıyı (ÇİVİ YAZISI) ilk kez Sümerler bulmuştur.(MÖ. 3500)

  *  Tarihte İlk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile

     Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti diyebiliriz.

 

      NOT:  Lagaş Kralı URUKAGİNE tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar "fidye ve bedel"

                sistemine dayanıyordu.

   * Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi'dir.

   * Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atnışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin

      alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.)

   * Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak

      hesaplamışlardır.

 

        NOT: Dünyada ilk kez AY YILI hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır.

   * Son araştırmalara göre örf, adet,geleneklerine ve dil yapılarına, kullandıkları aletlere bakılarak

      Sümerlerin Mezopotamya'ya Orta Asya'dan geldikleri Türk olabilecekleri tahmin edilmektedir.

   * Akkadlar tarafından yıkılmışlardır.

 

2)- AKKADLAR:

     * Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

     * İlk sürekli ve düzenli orduları kurmuşlardır. (Bu sayede kısa zamanda Mezopotamya'nın tamamına

        sahip olmuşlardır.)

     * Tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu kurdular.

     * Kurucuları SARGON, başkentleri AGADE'dir. (Tapınaklarına da AGADE denilirdi.)

     * En önemli mimari eserleri ZAFER ANITI'dır.

 

3)- ELAMLILAR:

     * Elam güneydoğu Mezopotamya'ya verilen addır. * Başkentleri SUS'dur.

     * Bilim ve teknikte ileri olmamalarına rağmen, güzel sanatlar ve süsleme alanında gelişmişlerdir.

 

4)- BABİLLİLER:

     * İlk "Mutlak Krallık" anlayışı Babil'de ortaya çıkmıştır.

     * Ünlü kralları HAMMURABİ, ilk ANAYASA olarak bilinen "Hammurabi Kanunlarını" oluşturdu. (Bu

        kanunlar Sami geleneklerinden ve Urukagine kanunlarından yararlanılarak hazırlanmıştır.)

     * "Babil Kulesi" ve "Babil'in Asma bahçeleri" en önemli eserleridir.

 

5)- ASURLULAR:

     * Yukarı Mezopotamya'da(Güneydoğu Anadolu) kurulmuşlar, Toroslar ve Kapadokya'ya kadar

         yayılmışlardır.

     * Anadolu'da ticaret kolonileri kurdular. (KÜLTEPE'de)

     * Çivi yazısını Anadolu'ya öğreterek, Anadolu'da tarih devirlerini başlattılar.

     * Tüm çivi yazılı eserleri başkentleri NİNOVA'da toplayarak, ilk KÜTÜPHANECİLİK ve ARŞİVCİLİK

        faaliyetini başlattılar.

 

   S)    MISIR MEDENİYETİ’NİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

C.)

 

  * Kuzey Afrika'da NİL NEHRİ ve etrafında kurulmuş olan bir medeniyettir.

  * Etrafının çöl ve denizlerle kaplı olması, diğer medeniyetlerle etkileşiminin daha az olmasına sebep

     olmuştur. Bu yüzden Mısır Medeniyeti KENDİNE ÖZGÜ bir medeniyettir.

  * Önceleri NOM adı verilen şehir devletleri varken, MÖ.IV. binden itibaren Kral MENES'ten itibaren

     merkezi krallık haline gelmiştir. Kral Menes'le FİRAVUNLAR DEVRİ başlar.

  * Mısır krallarına FİRAVUN denirdi. Firavunlar dini ve siyasi otoriteyi kendilerinde toplamışlardı.

     Kendilerini Tanrı olarak ilan etmişlerdi.

 

    NOT: Mısır'daki TANRI KRAL anlayışı, Mezopotamya'da ise RAHİP KRAL anlayışının egemen

            oluşu hem Mısır hem de Mezopotamya'da LAİK olmayan yönetim anlayışını yansıtmaktadır.

  * Dinleri çok tanrılıdır. tanrılarını insan veya hayvan şeklinde tasavvur etmişlerdir. Firavunlar için

     PİRAMİT'ler yapmışlar, ölülerini mumyalamışlardır. Bu durum öldükten sonra dirilme inancının

     olduğunu göstermektedir. Halk mezarlarına ise LABİRENT denilirdi.

  * MÖ. 525'te Persler, MÖ.333'te de Büyük İskender tarafından işgal edilmiştir.

 

      NOT: Büyük İskender'in istilası ile Yunan ve Mısır medeniyetleri birbirini etkilemişlerdir.

 

  * MÖ.1280'de Hititlerle KADEŞ ANTLAŞMASINI imzaladılar.

  * Kendilerine özgü HİYEROGLİF (Kutsal resim yazısı) yazısını kullanmışlardır.

  * Yazılarını PAPİRÜS adı verilen bitki yapraklarına yazmışlardır.

  * Eczacılık, kimya ve tıpta gelişmişlerdir.(Mumyacılık)

  * Matematikte Pi sayısını buldular. Astronomide gelişmişlerdi. Rasathaneler kurmuşlar ve Nil nehrinin

    taşma sürelerini hesaplamışlardı.

 

  NOT: Dünyada GÜNEŞ YILI esasına dayalı ilk takvimi  Mısırlılar yapmışlardır.  Romalılar Mısırdan

       aldıkları bu takvimi geliştirerek bugün  kullandığımız Milat takvimini oluşturdular.  

 

  * Mısır ekonomisi tarım, ticaret ve madenciliğe dayanıyordu.

 

 

 S.) EGE VE YUNAN MEDENİYETLERİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

C.)

 

  Girit Adası, Yunanistan, Makedonya, Trakya, Batı Anadolu ve Ege Adalarında yaşayan toplulukların

 meydana getirdiği medeniyettir.

 

  A)- GİRİT MEDENİYETİ: ege ve Yunan Medeniyetinin ilk ortaya çıktığı yer GİRİT ADASI'dır.  Bu medeniyet

      buradan diğer adalara, Mora ve Yunanistan'a yayılmıştır.  En önemli eserleri KNOSSOS SARAYI'dır.

 

  B)- MİKEN MEDENİYETİ (AKALAR): Anadolu'dan MÖ. II. binde Yunanistan'a gelen AKALAR tarafından

      kurulmuştur.

        * Şehir devletleri halinde yaşadılar. En önemli şehirleri MİKEN'dir. (Bu yüzden Miken Medeniyeti

          diye anılır.)

        * Akaların siyasi tarihinin en önemli olayı TRUVA SAVAŞLARI'dır. (Boğazların egemenliği için

          Mikenlilerle Truvalılar arasında yapılmıştır. Truva Savaşları tarihte ilk defa "Boğazlar

          Sorununu ortaya çıkarmıştır. Homeros'un İLYADA adlı eserinde bu savaşlar anlatılır.

        * Önemli Mimari eserleri Miken ve Tirins Şatoları'dır.

        * Miken Uygarlığı DORLAR tarafından yıkılmıştır.

 

 C)- YUNAN MEDENİYETİ: Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan

     Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

       * POLİS adı verilen şehir devletleri kurdular. Önemli şehir devletleri Atina, Sparta ve

         Korint'dir.

       * Yunan şehir devletleri güç olarak birbirlerine denk olduklarından, birbirlerine karşı üstünlük

         sağlayamamışlardır. Bu nedenle Yunanistan'da ilk çağda milli bütünlük sağlanamamıştır.

 

             NOT: Sadece ülkelerini ele geçirmeye çalışan  Persler'e karşı birlik sağlamışlar ve PELEPONNES

                      savaşlarında Persler'i yenilgiye uğratmışlardır.

 

       * Yunanistan'da Halk; Soylular, tüccarlar, köylüler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı.

         Bu sınıf farkları sınıflar arası çekişme ve mücadeleyi doğurmuştur.

 

FENİKE MEDENİYETİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

C.)

 

 Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasındaki bölgede yaşamışlar gemicilik ve ticarette gelişmiş bir

medeniyettir.

   * Doğu Akdeniz ve batı Afrika sahillerinde ticaret kolonileri kurdular. Doğu ve Batı medeniyetlerinin

     kaynaşmasında TAŞIYICI bir rol oynadılar.

   * Mezopotamya Çivi yazısından ve Mısır Hiyeroglifinden etkilenerek HARF YAZISI'nı (alfabe) buldular.

 

         NOT: Fenikeliler'in 22 harften oluşan yazıları, Yunanlılara, onlardan da Romalılara geçerek

                  bugünkü LATİN alfabesini oluşturmuştur.    

 

   * CAM'ı icat etmişler, Fildişi işlemeciliğinde ileri gitmişlerdir.

 

  S.) İBRANİ MEDENİYETİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

C.)

 

   MÖ. 1500'lerde Filistin ve Lübnan dolaylarında yaşayan İbraniler Sami ırkındandırlar.

   * Hz. MUSA zamanında birlik haline geldiler, devlet haline gelmeleri Hz. DAVUD zamanında oldu. En

     güçlü dönemler Hz. SÜLEYMAN zamanıdır.

   * Hz. Süleymandan sonra İbrani Devleti İsrail ve Yahudi devleti olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İsrail

     devletine Asurlular, Yahudi(Yuda) devletine ise Babilliler son vermişlerdir.

   * Dinleri Tek tanrılıdır. (Yahudilik=Musevilik). İlk çağın tek tanrılı dine inanan ilk kavmidir.

      Kutsal kitapları TEVRAT 'dır.

 

  NOT: İbraniler Museviliği Milli  bir din olarak kabul ettiklerinden bu din diğer  kavimler arasında

          fazla yayılmamıştır.

  NOT: Dinlerinin etrafında milli bir birlik oluşturduk larından dünyanın dört bir yanına dağılmış olmalarına

            rağmen birbirleriyle dayanışma içinde olmuşlardır. 

   * II. Dünya Savaşı sonunda İngiltere ve Amerika'nın yardımıyla bugünkü Filistin'de İsrail devletini

       kurmuşlardır.

   * En önemli eserleri Kudüs'teki MESCİD-İ AKSA (Süleyman Mabedi)' dir.

rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr

İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİ

 

S.)TÜRKLERİN ANAYURDU NERSİDİR?

C.?

   Türklerin tarih sahnesine çıkışları Orta Asya'dır. Orta Asya'nın sınırları; Doğuda Kingan Dağları,

Batıda Hazar Denizi, Güneyde Himalaya Dağları, Kuzeyde Sibirya'dır.

S.)ORTA ASYA GÖÇLERİN SEBEPLERİ NELERDİR?

C.)

1)- Nüfus artışı ve toprakların yetersiz kalışı,
2)- Olumsuz iklim şartları(Kuraklık, şiddetli kışlar)
3)- Kendi aralarında ve diğer kavimlerle olan mücadeleler
4)- Salgın hastalıklar
5)- Türklerin Cihan hakimiyeti düşüncesi(Güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar her yeri fethetme arzusu)

 

S.)GÖÇ YÖNLERİ NERELERİDİR?

C.)

  Kuzeye Gidenler; Sibirya'ya

  Doğuya Gidenler; Çin ve Uzakdoğu ülkelerine

  Güneye Gidenler; Hindistan, Afganistan ve Çin'e

  Batıya Gidenler; İki yol izlememişlerdir. Bir kısmı Hazar  Denizinin kuzeyinden Karadeniz'in

                             kuzeyine ve Avrupa'ya; Diğer kısmı ise Hazar Denizinin güneyinden İran,

                             Irak, Suriye, Mısır ve  Anadolu'ya göç etmişlerdir.

 

 

S.)GÖÇLERİN SONUÇLARI NELERDİR?

C.)

  1)- Orta Asya kültür ve Medeniyeti dünyanın değişik bölgelerine taşınmıştır.

   2)- Göç etmeyip, Orta Asya'da kalan Türkler, ilk Türk Devleti olan "Asya Hun Devleti" ni

         kurmuşlardır.

   3)- Göç eden Türk boyları gittikleri yerlerde yeni Türk Devletleri kurarlarken, oralardaki bazı

         devletleri de yıktılar.

 

S.) TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKENİ NEDİR?

C.)

  1)- Ziya Gökalp'e göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk demek "Türeli=Nizamlı,geleneklerine

      bağlı" demektir.

  2)- Danimarkalı Bilgin WAMBERY'e göre Türemekten(Türük) gelir.  Buna göre Türk demek TÜREMİŞ,ÇOĞALMIŞ

      demektir.

  3)- Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügatıt Türk" adlı eserinde Türk demek "OLGUNLUK ÇAĞI" demektir.

  4)- Genel olarak Türk demek, GÜÇLÜ,KUVVETLİ manasında kabul edilir.

 

S.)ASYA HUN DEVLETİ (BÜYÜK HUN DEVLETİ) (MÖ. 220-MS.300) TARİHSEL ÖZELLİKLERİ VE ÖNEMİ NEDİR?

C.)

* Kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemektedir. Tarihte bilinen İLK TÜRK DEVLETİ'dir.
* Bilinen ilk hükümdarı TUMAN(Teoman)'dır. Teoman'dan sonra yerine oğlu METE HAN geçmiştir.
* Asya Hun devleti METE HAN zamanında en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
* Çinliler Türk akınlarına karşı koymak için ÇİN SEDDİ'ni yaptılar.

 

NOT: Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir.

   * Büyük Hun Devleti VERASET SİSTEMİ ve ÇİN SİYASETİ nedeniyle Doğu ve Batı Hun Devleti diye ikiye

     ayrıldı.

       Batı Hunları ARAL GÖLÜ civarına göç etmek zorunda kaldılar.  Doğu Hunları ise Kuzey ve Güney

     olarak ikiye ayrıldı. Ve daha sonra Çinliler tarafından ortadan kaldırıldı.

 

S.) TÜRKLERDE VERASET SİSTEMİ NASILDI?

C.)Türklerde devlet hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. Ve ülke hükümdarın sağlığında oğulları

arasında paylaştırılırdı. Her prensin(TEKİN) hükümdar olma hakkı vardı.

 

   NOT: Bu anlayış Türk devletlerinde sık sık taht  kavgalarının çıkmasına ve Türk devletlerinin 

           parçalanmasına sebep olmuştur.               

 

S.)TÜRKLERE KARŞI ÇİN SİYASETİ(POLİTİKASI) NASILDI?

C.)

 Çin bozkır göçebe hayatı yaşayan ve savaşçılıkları gelişmiş olan Türk Ordusu karşısında çaresiz

kalıyordu. Hatta Türk Akınlarını durdurmak için ÇİN SEDDİ'ni yaptırmıştı. Buna rağmen Türkleri

durduramamıştı. Bu durum karşısında çaresiz kalan Çin şu siyaseti takip etti:

 1- Çin prenslerini Hun Hakanlarıyla evlendirerek, prensesin yanında Hun sarayına çok sayıda hizmetkar

    gönderdiler. Bu hizmetkarlar casusluk faaliyetinde bulunarak,Türkler hakkında bilgi topladılar.

 2- Türk Beylerine hediyeler göndererek, onları kendilerine bağlamaya ve ekonomik olarak Çin'e bağımlı

    yaşamaya alıştırdılar.

 3- Hediyeleri ve ekonomik yardımları birden keserek, Türkleri itaat altına almaya çalıştılar.

 4- Türk Beylerini birbirlerine karşı kışkırtarak, Türk devletinin parçalanmasını sağladılar.

 

ÖRNEK:

  Bu konuda en iyi örneklerden biri, Asya Hun Devleti'nin Batı ve Doğu Hun Devleti diye ikiye ayrılması

  olayıdır.

  Bu dönemde Hun Devletinin başına geçen HUANYEH, Çin'in ekonomik yardımları kesmesi üzerine, kurultayı

  toplayarak, Çin'e bağlanmayı teklif etti.  Ancak kardeşi ÇİÇİ "Bağımsızlığımız herşeyden önce gelir."

  diyerek, Huanyeh'e karşı çıktı. Böylece Hunlar ikiye ayrıldı. Çin ile birleşen Huanyeh, kardeşi Batı

  Hun Hakanı Çiçi üzerine giderek, Batı Hun Devletini ortadan kaldırdı.  Batı Hun Halkı Aral gölü

  çevresine göç etmek zorunda kaldı.

 

 

           AVRUPA(BATI) HUNLARI VE KAVİMLER GÖÇÜ

 

KAVİMLER GÖÇÜ(375):

   Çiçi'ye bağlı Batı Hunları Çin'in ve Doğu Hunları'nın baskısıyla Aral Gölü civarına göç etmişlerdi.

Burada 200 sene hayatlarını sürdüren Batı Hunlarının nüfusları arttı.  Toprakları yetersiz kalmaya

başladı. Ve başka Türk Boylarının katılmasıyla güçlendiler.  MS. 374 yılında VOLGA (İTİL) nehrini aşarak

Batı'ya (Avrupa'ya) doğru ilerlemeye başladılar. Türklerin bu ilerlemeleri karşısında önlerinde bulunan

Vizigot, Ostrogot, Vandal, Sakson, Frank, Germen gibi bir çok kavim hareketlenerek Türklerden kaçmaya

başladılar.

   Böylece Batı Hun Türklerinin, sebep olduğu bu olaya tarihte KAVİMLER GÖÇÜ adı verilir.(375)

 

KAVİMLER GÖÇÜNÜN SONUÇLARI:

  1)- Roma İmparatorluğu; Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı.(395). Batı Roma

        İmparatorluğu 476 yılında bu Germen kavimleri tarafından yıkıldı.

  2)- Avrupa'nın ETNİK yapısı değişti. (Germen kavimlerinin Avrupa'daki yerli kavimlerle karışması

        sonucu yeni milletler ortaya çıktı.)

  3)- Türkler Avrupa'da BATI HUN DEVLETİ'ni(AVRUPA HUN) kurdular.

  4)- İngiltere, Fransa gibi Avrupa devletlerinin temeli atıldı.

  5)- Avrupa'da FEODALİTE (DEREBEYLİK) rejimi ortaya çıktı.

  6)- İlk çağ kapandı, Ortaçağ başladı.

 

 

               AVRUPA HUN (BATI HUN) DEVLETİ

 

   Kavimler göçünü başlatan Batı Hunları tarafından kurulmuştur. İlk hükümdarları BALAMİR, en önemli

hükümdarları ATTİLA'dır.

 

              NOT: Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hunları  tarafından yapılmıştır.                    

 

  ULDIZ'IN ROMA SİYASETİ: Balamirden sonra Batı Hunlarının başına geçen Uldız, Roma İmparatorluğuna

   karşı akılcı bir siyaset izlemiştir. Hunların düşmanları Germen Kavimleri ile savaştığından, Batı

   Roma İmparatorluğu ile  iyi geçinmiş, Doğu Roma'yı(Bizans) ise baskı altına almaya çalışmıştır.

ATTİLA DÖNEMİ
Attila başlangıçta ULDIZ'ın siyasetini takip etmiş ve Bizans'ı baskı altına almak üzere Balkan seferleri düzenlemiştir. Bizans'ı MARGUS ve ANATOLYUS antlaşmaları ile ağır ve vergilere bağlamıştır. Bizans'ı dize getiren Atilla daha sonra Batı Roma üzerine yönelmiştir.
ATTİLLA'NIN BATI ROMA SEFERLERİ:

 

1)- Galya Seferi: Batı Roma Ordusuyla KATALON savaşını yaptı. Kesin sonuç alınamadı.(451)

      2)- İtalya Seferi: Bir yıl sonra 452'de Attila ikinci sefere çıktı. Bu defa Roma ordusu Attila'nın

          karşısına çıkmaya cesaret edemedi.  Romalılar Papayı Attila'ya elçi olarak gönderdiler.

          Papayla görüşen Attila Roma'ya girmekten vazgeçerek geri döndü.

 

  Attila'nın ölümünden sonra Avrupa Hun Devleti eski gücünü koruyamayarak dağıldı.

 

                     I. GÖKTÜRK DEVLETİ

552 yılında BUMİN KAĞAN tarafından Orta Asya'daki AVAR hakimiyetine son verilerek kuruldu. Başkenti ÖTÜGEN'dir. Bumin KAĞAN kardeşi İSTEMİ YABGU'yu ülkenin batı topraklarına gönderdi.
İSTEMİ YABGU'NUN BATI SİYASETİ:
İstemi Yabgu İpek yolunu kontrol etmek amacıyla AKHUNLARA karşı İran'daki SASANİ devletiyle işbirliği yaptı. Bu işbirliği sonucu Akhun Devletinin toprakları Sasaniler ve Göktürkler tarafından paylaşıldı.
İstemi Yabgu; bu defa Sasanilere karşı BİZANS ile işbirliği yaparak, Sasani devletinin zayıflamasını sağladı.

 

NOT: Göktürk- Bizans işbirliğinin Sasanileri  zayıflatması, Hz. Ömer Devrinde İslam Ordularının

         Sasanileri yenmesini kolaylaştırmıştır. 

 

 GÖKTÜRK DEVLETİ'NİN İKİYE AYRILMASI VE YIKILMASI:

     Bumin Kağan'dan sonra yerine sırasıyla oğlu Ko-Lo, Mukan(En parlak devir), Tapo ve İşbara geçti. Bu

süre içinde Batı Yabgusu İstemi Yabgu daima doğudaki hakana bağlı kaldı.  Ancak İstemi Yabgu'nun

ölümünden sonra yerine geçen oğlu TARDU aynı itaati göstermedi. Çin'in kışkırması ile I. Göktürk Devleti

Batı ve Doğu Göktürk Devleti olarak ikiye ayrıldı.  Her ikisine de daha sonra Çinliler son verdi.

 

             II. GÖKTÜRK DEVLETİ(KUTLUK DEVLETİ)

                                               (682-744)

   I. Göktürk devletinin parçalanıp yıkılmasıyla, Çinin egemenliğinde yaşayan Türkler, 50 yıl süren bir

 esaret dönemi yaşadılar. Bu süre içinde defalarca Çine karşı ayaklandılar. Ancak başarılı olamadılar.

 682 Yılında KUTLUK KAĞAN'ın başlattığı ayaklanma başarılı oldu. Türkler Çinlileri topraklarından atarak

 yeniden bağımsızlıklarına kavuştular.(682).  II. Göktürk Devleti'ne kurucusundan dolayı KUTLUK

 DEVLETİ de denir.

 

 NOT: Kutluk Kağan Çine karşı "Ulusal Kurtuluş Savaşına" girişerek II. Göktürk devletini kurmuştur. Bu

         özelliği ile Kutluk Kağan Türkiye Cumhuriyeti'ni  kuran M.Kemal Atatürk'e benzer.  

 

   II. Göktürk Devleti en parlak devrini BİLGE KAĞAN zamanında yaşamıştır. Bilge Kağan ülkeyi kardeşi

 KÜLTİGİN ve veziri TONYUKUK ile yönetmiştir.  Bilge Kağan'dan sonra zayıflayan Devlet; Karluk, Basmil

 ve UYGUR Türkleri tarafından 744 yılında yıkılmıştır.

 

GÖKTÜRK DEVLETİ'NİN TÜRK TARİHİNDEKİ ÖNEMİ:

  1)- Tarihte ilk defa Türk adıyla kurulan devlet, Göktürk Devleti'dir.

  2)- Orhun Anıtlarını dikerek (II.Göktürk zamanında) Türk tarihi ve Türk edebiyatının ilk yazılı

        kaynaklarını oluşturmuşlardır.

  3)- Milliyetçilik duygusu, Fransız ihtilalinden 1000 yıl önce Göktürkler döneminde en yüksek seviyede

        yaşanmıştır.

  4)- Asya Hun Devleti'nden sonra Türkleri tarihte ikinci defa tek bayrak altında toplamayı

        başarmışlardır.

 

                       UYGUR DEVLETİ (Orhun uygur devleti)

                                             |                                     |

                               Turfan(Doğu Türkistan)         Kansu(Sarı Uygur) Devleti

                               Uygur Devleti                

ORHUN UYGUR DEVLETİ:

    Karluk ve Basmiller'le birleşerek II.  Göktürk Devletini yıkan UYGURLAR Orhun bölgesinde UYGUR

DEVLETİ'ni kurdular.(745)

    Kurucuları KUTLUK BİLGE KÜL KAĞAN, merkezleri Ordubalık (Karabalsagun)'dur.

 

         NOT: Kutluk Bilge Kül Kağan Türklerin şehir kuran ilk hükümdarıdır. İlk Türk şehri Ordubalıkdır.

 

   Bilge Kül Kağan'dan sonra MOYENÇUR başa geçmiş, onun döneminde Müslüman Araplar(Abbasiler) ile

Çinliler arasında Talas Savaşı yaşandığından, Abbasilere yenilen Çinliler güç kaybına uğramışlardı. Bu

durumdan yararlanan Uygurlar Çinin TARIM havzasını ele geçirdiler.Moyençur'dan sonra başa BÖGÜ KAĞAN

geçti.

 

 BÖGÜ KAĞAN DEVRİ: Bu devirde Uygur Türkleri ile çin arasında iyi ilişkiler kuruldu, ticaret gelişti.

Bögü Kağan Çine yardım amacıyla "Tibet Seferine" çıktı.

 

     Tibet Seferi ve Sonuçları:

          Bögü Kağan tibet seferi sırasında iki MANİ(MANİHEİZM) rahibini yanına alarak ülkesine geri

          döndü. Bu rahipler Uygur Türkleri arasında Mani dininin yayılmasına sebep oldular.  Ayrıca

          Türkler arasında Budizm'de yayılmaya başladı.

 

     Mani Dininin Özelliği: Avlanmayı, et yemeyi ve savaşmayı yasaklayan bir dindir.

 

     Mani Dininin Uygurlar üzerindeki Etkileri:

      1- Uygurlar Savaşçılıklarını kaybettiler.

      2- Yerleşik hayata geçtiler. (Türklerde ilk defa yerleşik hayata Uygurlar geçmiştir.)

      3- Yerleşik hayata geçmeleriyle Uygurlar ticaret,bilim, sanat ve edebiyat gibi bir çok alanda

         geliştiler.

 

UYGUR DEVLETİ'NİN (ORHUN BÖLGESİ) YIKILIŞI:

    840 yılında bir başka Türk kavmi olan KIRGIZLAR Uygur Devletine son verdiler. Kırgızlar'ın  Orhun

Bölgesinden kovmalarıyla Uygurlar, Kansu ve Turfan bölgelerine göç etmek zorunda kaldılar.

 

NOT: Kırgızlar; Orhun Bölgesinden Uygurları kovarak,  buradaki Türk nüfusunun azalmasına sebep

        olmuşlardır.  Bu yüzden bu en eski Türk Yurdu, daha sonra Kırgızları yenen Moğolların eline geçerek

        kolayca Moğollaşmış, MOĞOLİSTAN olarak anılmıştır. ¦

 

TURFAN( DOĞU TÜRKİSTAN) UYGUR DEVLETİ:

  Kırgızlar tarafından kovulan Uygurların bir kısmı Turfan Bölgesi'ne gelerek, burada yeni bir devlet

kurdular. Bu devletleri de Moğollar tarafından 1207'de yıkıldı. Uygurlar günümüzde Doğu Türkistan diye

anılan bu bölgede Çin'e bağlı özerk bir devlet olarak yaşamaktadır.

 

 KANSU(SARI UYGUR) DEVLETİ:

   Kırgızlardan kaçarak Kansu Bölgesi'ne gelen Uygurlar tarafından kurulan bu devlete Sarı Uygur Devleti

de denilmektedir. 1209'da Moğolların hakimiyetine girmiştir.

 

 UYGURLARLA İLGİLİ DİĞER ÖNEMLİ HUSUSLAR:

  * 18 harfli Uygur Alfabesini hazırladılar.

  * Cengiz Han'ın egemenliğine girmelerine rağmen medeniyette geliştiklerinden Moğollar'ı devlet

    teşkilatı, ticaret, bilim, sanat, alfabe gibi konularda etkilediler.

  * Moğolların Türkleşmesinde önemli bir rol oynadılar. (Özbek ve Çağatay Türkleri)

  * İlk Müslüman Türk Devleti  Karahanlılar'la savaştılar.(Sebep Uygurların Budizmi, Karahanlıların

    İslamiyeti yaymak istemeleri.)

  * Tahta harflerden MATBAA'yı oluşturdular, pamuktan KAĞIT yaptılar.

  * Uygurlar Yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğudur.

 

            DİĞER TÜRK DEVLETLERİ VE TOPLULUKLARI

 

 1)- İSKİTLER(SAKALAR): MÖ. VII. yüzyılda batıya doğru göç ederek Karadeniz'in kuzeyinden

     Tuna nehrine  kadar uzanan topraklara yerleştiler. Batı kaynakları bu topluluğa İskitler, İranlılar ise

     Sakalar adını vermişlerdir.  Medler, Persler, Asurlular ve Urartularla savaşmışlardır. Anadolu, Suriye

     ve  Mısır'a kadar akınlarda bulunmuşlardır. İskitlerin yönetici kesimi Türklerden meydana

     geliyordu. Yaşayış ve inanışları Türklerle aynıydı. En önemli edebiyat eserleri ALPER TUNGA

     DESTANI'dır.

 

 2)- AKHUNLAR (EFTALİT) DEVLETİ: Hun soyundan gelmektedirler. Afganistan'ın batısında MS.350

     yıllarında kurulan bu Türk Devleti HEFTAL isimli hükümdarından dolayı EFTALİT DEVLETİ diye de

     anılır.

      * Akhunlar Sasani Devletinde başlayan MAZDEK İSYANI'nı bastırmakta etkili oldular.

                       MAZDEK: Sasani Devletinde yaşayan Mazdek,kadın ve servetin ortak olması durumunda

                                      her türlü  huzursuzluğun ortadan kalkacağını savunan bir kişiydi.

      * Göktürk Devleti'nin Batı Bölgelerini idare eden İSTEMİ YABGU ipek yoluna egemen olmak için,

        Sasanilerle ortak hareket ederek Akhun Devleti'nin yıkılmasını sağladı. Akhun Devleti'nin

        toprakları Sasani ve Göktürk devleti arasında paylaşıldı.

 

 3)- BAŞKIRTLAR(BAŞKURTLAR): X. yüzyılda İtil(Volga) nehri civarında oturmakta idiler. Moğol istilası

     sırasında Moğol egemenliğine girdiler.

 

 4)- SABARLAR (SİBİRLER=SABİRLER): Önceleri Hun devletinin egemenliğinde yaşayan Sibirler,

      VI. yüzyıl başlarında Avarların baskısıyla batıya göç ederek Ural dağlarının güney doğusuna yerleştiler.

      * Sasanilerle anlaşarak, Bizans'a karşı savaştılar. Anadolu'ya akınlar yaptılar.

 

   NOT: Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hunları  tarafından, ikinci akın Sibirler tarafından yapılmıştır.

      * Bugünkü SİBİRYA adı Sibir Türklerinden gelir.

      * Avarlara yenilince Hazar Türklerine karıştılar. Hazar Devletinin asıl kitlesini oluşturdular.

 

 5)- TÜRGEŞ DEVLETİ: I. Göktürk Devletine bağlı olan Türgişler 630 yılında Göktürk devletinin

     yıkılmasıyla serbest kaldılar. BAGA TARKAN Türgiş Devleti'ni kurdu. Kendi adına para bastı.

     II.  Göktürk devletinin kurulmasıyla yeniden Göktürk egemenliğine girdiler.  II. Göktürklerin son

     dönemlerinde yeniden serbest kalan Türgişlerin başına SU-LU KAĞAN geçti. Su-lu Kağan Emevilere

     karşı mücadele etti.

 

    NOT: Türgişler Emevi ordularını durdurarak, Orta   Asyanın Araplaşmasını önlediler. 

       766 yılında Türgiş Devletine Karluklar son verdi.

 

 6)- KARLUKLAR: II. Göktürk Devletinin yıkılmasında Basmil ve Uygurlar'la birleşerek rol oynadılar.

     * Talas savaşında Çin'e karşı Arapları destekleyerek Orta Asyanın Çinlileşmesini ve İslamiyetin

        yayılmasını kolaylaştırdılar.

     * İslamiyeti kabul eden ilk Türk boylarındandırlar. (İlk boy Kıpçaklar'dır.)

     * İlk Müslüman Türk Devleti olan KARAHANLILAR'ın kurulmasında etkili oldular.

 

 7)- KIRGIZLAR:

    * 840 Yılında Ötügen'i alarak Uygur Devletine son  verdiler.

 

    NOT: Kırgızlar; Orhun Bölgesinden Uygurları kovarak,  buradaki Türk nüfusunun azalmasına sebep

            olmuşlardır.  Bu yüzden bu en eski Türk Yurdu, daha  sonra Kırgızları yenen Moğolların eline geçerek 

            kolayca Moğollaşacak ve MOĞOLİSTAN olarak anılacaktır.

   * 1207 yılında Cengiz Han tarafından yıkılmıştır.

 

                         NOT: Kırgızlar, Cengiz Han'a bağlanan ilk Türk  Kavmidir.  

   * Daha sonra Rusların egemenliğine girmişlerdir.

   * 1916'da Ruslara karşı MİLLİ İSYAN adı verilen bir ayaklanma başlatmışlar, ancak Rus Çarı tarafından

     ağır bir şekilde cezalandırılmışlardır.

   * 1936'da Sovyetler birliğinin 15 Cumhuriyetinden biri olmuşlar, 1991'de Sovyet Rusya'nın

     dağılmasıyla Bağımsız KIRGIZISTAN DEVLETİ kurulmuştur. Başkenti BİŞKEK'dir.

 

 8)- KİMEKLER: Batı Göktürk topluluklarındandır. İrtiş ırmağı civarında yaşıyorlardı. XI. yüzyıla doğru

    diğer Türk topluluklarıyla kaynaşarak, yok oldular.

 

           KARADENİZ'İN KUZEYİNDE KURULAN VE AVRUPA'YA YÜRÜYEN

                              TÜRK TOPLULUK VE DEVLETLERİ

   Bunlar Avrupa Hunları, Sabirler, Avarlar, Bulgarlar, Hazarlar, Macarlar, Peçenekler,

Kumanlar(Kıpçaklar) ve Oğuzlar(Uzlar)'dır.

 

1)- AVARLAR:

     552 yılında Orta Asya'daki Avar İmparatorluğuna Göktürkler son verince, batıya doğru ilerleyerek

  Romanya'ya giren AVARLAR merkezi MACARİSTAN olan yeni devletlerini kurdular.

   * Çin kaynakları Avarlara JUAN- JUAN demektedir.

   * 619 yılında tek başına, 629 yılında da Sasanilerle ortaklaşa İstanbul'u kuşattılar.

 

                   NOT: İlk defa İstanbulu kuşatan Türkler, Avarlardır.

 

   * Slav topluluklarının göç etmesine neden olarak, bunların doğu Avrupa ve Balkanlara inmesini

      sağladılar. Böylece Balkanların Slavlaşmasında etkili oldular.

   * 805 yılında Franklar tarafından yıkıldılar.

 

 2)- BULGARLAR:

     Batı Hunları ve Ogur Türklerinin karışmasıyla ortaya çıkan Türk topluluğuna BULGAR denir. (Bulgar

     kelimesi karışmak anlamındadır.)

 

                              BÜYÜK BULGARYA DEVLETİ

                                   |                     |

                       Tuna Bulgar            Kama(Volga=İtil)

                       Devleti                   Bulgar Devleti

 

    * Karadeniz'in kuzeyinde Göktürk Devletinin yıkılmasıyla "Büyük Bulgarya Devleti" kuruldu. Ancak

      kurucusu KUBRAT'ın ölümüyle Hazarlar tarafından yıkıldı. Bulgarların bir kısmı Tuna nehri, bir

      kısmı da Volga nehri kıyılarına göç etmek zorunda kaldı.

 

     Tuna Bulgar Devleti: Büyük Bulgarya Devleti'nin yıkılmasından sonra Tuna boylarına (Bugünkü

                          Bulgaristan) göç eden Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devletini kurdular.

                          * KURUM HAN zamanında Bizans'ı kuşattılar.  (Avarlardan sonra Bizans'ı kuşatan

                            2. türk kavmidir.)

                          * Bu bölgedeki halkın çoğu Slav olduğu için Türkler zamanla Slavlaşmaya

                            başladılar. Boris Han zamanında Hırıstiyanlığı kabul ettiler.

                          * Daha sonra ortaya çıkan bugünkü Bulgaristan Devleti Türk değil Slav

                            devletidir.

                          * Bugünkü Bulgaristan'da yaşayan Türkler, Osmanlılar zamanında balkanlara

                            yerleştirilen Türklerdir.

     Kama Bulgar Devleti: Büyük Bulgarya Devletinin yıkılmasından sonra Volga=İtil kıyılarına giden

                          Bulgarlar burada Kama Bulgar Devletini kurdular.

                          * Hükümdarları Almış Han zamanında(X. yüzyıl) müslüman oldular.

                          * 1236'da Moğolların egemenliğine girdiler. Altınorda Devletinin

                            parçalanmasıyla kurulan KAZAN HANLIĞInın esas kitlesini oluşturdular.

                            (Kama Bulgarlarına bugün KAZAN TÜRKLERİ denilir.)

 

   NOT: İtil(Kama) ulgarları benliklerini bugün de  koruyarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak 

           Tuna Bulgarları Slavlar arasında yok olup  gitmişlerdir.  Bunda İtil Bulgarlarının

           İslamiyeti, Tuna Bulgarlarının ise hırıstiyanlığı  kabul etmesinin payı büyüktür.

  

 

 3)- HAZARLAR:

       Kuzey Karadeniz ve Kafkaslar arasındaki bölgede Göktürk Devletinin yıkılmasıyla HAZAR KAĞANLIĞI

       kuruldu.

      * Ticarette geliştiler.

      * Hazar yöneticileri Museviliği benimsediler. Halk arasında Hırıstiyanlık ve müslümanlık  yayılmıştı.

      * Hazarlar ülkelerinde farklı dinleri içinde bulundurduklarından yüksek bir HOŞGÖRÜ vardı.

 

 4)- MACARLAR:

   * Fin Ugor kavmi ile OGUR Türklerinin karışmasıyla MACAR kavmi ortaya çıkmıştır.

   * 896 yılında kendi adlarını verdikleri MACARİSTAN'a gelerek devletlerini kurdular.

   * X. yüzyılda Hırıstiyanlığın Katolik mezhebini benimsediler. (Bundan sonra Türklük özelliklerini

     kaybetmeye başladılar.)

   * Almanların (Germenlerin) doğuya doğru yayılmasını engelleyerek, Balkan topluluklarının(Slavların)

     Germenleşmesini önlediler.

 

 5)- PEÇENEKLER:

   * Karadeniz'in kuzeyinde Don ve Dinyesper nehirleri arasındaki bölgeye yerleştiler.

   * Kiev Prensliğini yenerek, Rusların Karadeniz'e inmelerini engellediler.

   * 1071 Malazgirt Savaşına Bizans ordusu içinde ücretli asker olarak katıldılar. Ancak Selçukluların

     kendileri gibi Türk olduklarını anlayınca Selçuklu ordusu saflarına katıldılar.

   * Edirne ve Trakya'nın Marmara kıyılarına kadar olan toprakları Bizans'tan aldılar.

   * İzmir Beyi ÇAKA BEY Peçeneklerle temas kurdu. Buna göre Çaka Bey Peçeneklerle birlik olarak Anadolu

     ve Rumeli'den İstanbul'u kuşatmak istiyordu. Ancak Bizans kurnaz bir politikayla, yine bir Türk

     topluluğu olan KUMANLAR'ı Peçenekler üzerine saldırtarak, Peçeneklerin dağılmasına sebep olmuştur.

 

 6)- KUMANLAR (KIPÇAKLAR):

   * Volga'yı aşarak Avrupa'ya ve Balkanlara girmişlerdir.

   * Kıpçakların Karadeniz'in kuzeyinde hakim oldukları topraklara "KIPÇAK BOZKIRLARI" denilmektedir.

   * Macaristan'a giden Kıpçaklar ROMEN devletinin kurulmasında etkili olmuşlardır.

   * Kıpçakların Oğuz Türkleriyle yaptığı mücadeleler DEDE KORKUT HİKAYELERİ'nin ortaya çıkmasına sebep

     olmuştur.

   * CODEX CUMANİCUS(Kodeks Kumanikus); Kıpçak Türk şivesi ile yazılan Latin, Fars ve Kuman dilleri

     üzerine yazılmış bir sözlüktür.

 

7)- UZLAR (OĞUZLAR):

   * Tarihte türk Milletinin siyasi, kültür ve medeniyet alanında en büyük rolü oynayan koludur.

   * Oğuzlara; Bizanslılar UZ, Ruslar TORKİ veya TORK, Araplar GUZ demişlerdir.

   * 24 Oğuz Boyu vardır.

   * Hazar denizinin kuzeyinden bir kolu "UZ" adı ile Avrupa ve Balkanlara göç etti.

   * Balkanlara gelen UZLAR Bizans ordusunu ve Bulgarları yendi. Ancak Peçenek akınları, soğuklar,

     salgın hastalıklar yüzünden dağılıp yok oldular.

   * Uzların bir kısmı Malazgirt Savaşı sırasında Bizans Ordusu saflarından, Selçuklu Ordusuna geçtiler.

 

KARADENİZ'İN KUZEYİNDEN AVRUPAYA YAPILAN TÜRK GÖÇLERİNİN

SONUÇLARI:

  Avrupa Hunları, Bulgar, Avar, Macar, Peçenek, Kuman ve Uz Türklerinin Avrupa'ya yaptığı göçler olumlu

sonuçlar getirmedi. Bu Türkler Avrupa'daki diğer halklar arasında silinip gittiler.

  SEBEPLER:

    1)- Hırıstiyanlık dinine girmeleri, onları Türklük özelliklerinden ayırdı.

    2)- Anayurttan gelen göçlerle beslenemediler, bu yüzden kalabalık Slav toplulukları içinde milli

        benliklerini kaybederek eridiler.

 

   NOT:Türklerin Avrupa'da kurduğu yukarda saydığımız  devletler, Avrupada sonradan

          meydana gelen bir çok  olayı sebep ve sonuçlarıyla etkilemişlerdir. Bugünkü

         Avrupa'nın siyasi ve etnik yapısını büyük ölçüde bu   Türk Devletleri etkilemişlerdir.

 

         İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET

 

 1)- DEVLET YÖNETİMİ

   A) DEVLET: İslamiyetten önce Türkler devlete İL veya EL demişlerdir.

     Hükümdarların Ünvanları: Türkler Hükümdarlarına Şanyü,Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, İdi-kut,

     Erkin gibi ünvanlar vermişledir.

 

     Türk Hükümdarlarının Tahta Çıkışı Tarih Boyunca Kaç Değişik Şekilde Meydana Gelmiştir?

      1- Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta

         çıkıyordu. (En sık rastlanan durum)

      2- Hükümdarın rakipsiz aday olması(Bu durumda taht kavgası olmadan başa geçiyordu.)

      3- Seçim Usulü (Kengeş, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin

         toplanarak  hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi.

      4)-Ekber ve Erşed(En yaşlı ve Olgun) olanın başa geçmesi. (Bu yöntem III. Ahmet zamanından

         itibaren sadece Osmanlı Devletinde uygulanmıştır.

 

     Kimler Türk Devletlerinde Hükümdar Olabilirdi?

      Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı. (Kardeşler, kardeş çocukları, amca,

      amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri.)

 

     Kut Anlayışı Nedir?

      Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından

      verilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı.KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına

      geçtiğine inanıyorlardı.

 

     Kut Anlayışı Türk Devletlerini Nasıl Etkilemiştir?

       Bütün hanedan üyelerinde KUT olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi TAHT

      KAVGASINA girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istkrarsızlığa, yada

      bölünmeye götürüyordu.

 

    NOT: Türk töresinde ana-babaya  itaat esas olmasına  rağmen, hükümdar bunun dışında tutulmuştur.

            Devletin devamı için baba-oğul veya kardeşlerin  birbirleriyle mücadelesi normal karşılanmıştır.

            Çünkü bu sayede en güçlü ve en yetenekli kişi  devletin başına geçecektir.

 

     İkili Yönetim(Çifte Krallık) Nedir?

       Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak

       üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunurdu.  Sağ ve Solda ise Hanedan

       üyelerinden YABGU'lar bulunurdu.

 

   B) MECLİS VE HÜKÜMET:  Türk Meclislerine TOY, KURULTAY veya KENGEŞ denilirdi.

       Kurultay'da devletin ana meseleleri görüşülür, hükümdarın ölümü, savaş veya milli felaketlerde

       kurultay toplanırdı.

        AYGUCI : Hükümet başkanı(başbakan)

        BUYRUK : Bakan

        TAMGACI: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler

          Eski Türk Devletlerinde diğer devlet görevlileri şunlardı:

        TİGİN: Hükümdar çocukları (Tekin)

        ŞAD  : Diğer Hanedan mensupları

          Bunların dışında İnal, inanç, tarkan, bağa, tudun, çor, külüğ, apa, ataman gibi devlet görevlileri de vardı.

 

 2)- TOPLUM TAPISI:

              Türk toplumu;              Oguş  : Aile

                                           Urug   :Soy=Aileler birliği

                                           Bod(Boy) :Kabileler

                                           Budun : Millet   denilen birimlerden oluşuyordu.

       Boyların başında bulunan BEY'ler, töreye göre boyu idare ederlerdi. Boyların bir araya gelmesiyle

   Devlet(İL) kurulurdu.

 

       Türk Toplumunun Özellikleri:

                                Halk hürdü. Herkes aynı işi yaptığından(hayvancılık) aralarında kesin

                                olarak SINIF'ların ortaya çıkması imkansızdı. Yaşam biçimleri GÖÇEBE

                                olduğundan savaşta elde ettikleri  esirleri çalıştırmaya elverişli değildi.

                                Bu yüzden Türk toplumunda KÖLE sınıfı yoktu.  Din adamları

                                diğer toplumlarda olduğu gibi imtiyazlı değillerdi.

 

 3)- ORDU:

   Türk Ordusunun başlıca özellikleri şunlardı:

    a)- Türk ordusu ücretli değildi.

    b)- Türk Ordusu daimiydi. (Kadın-erkek her an savaşa hazırdı.)

    c)- Türk Ordusunun temeli ATLI askerlerden meydana geliyordu.

 

   NOT: Türk ordu teşkilatını ilk kuran METE HAN olmuştur. Mete Orduyu 10'luk sisteme göre

           teşkilatlandırmıştı. Onluk sistem daha sonra tüm Türk devletlerinde  kullanılmıştır.

          (Türk ordusu; Çin, Roma,Bizans, Rus  ve Moğol Ordu teşkilatı üzerinde etkili olmuştur.)

 

     Türk Ordusunu Silahları: Ok, yay, kement, kılıç, kargı, süngü, kalkan vb...

 

4)- HUKUK:

       Türklerde yazılı olmamakla beraber, gelişmiş bir hukuk anlayışı vardı. Bu hukuk kurallarına

       TÖRE(Türe) denilirdi.

       Hükümdarın başkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan yüksek mahkemeye YARGU adı verilirdi.

       YARGANLAR(Yargucu) idaresindeki mahkemeler ise adi suçlara bakarlardı.

 

5)- DİN VE İNANIŞ:

      İslam öncesi Türklerin din ve inanışlarını şu 4 grupta toplayabiliriz:

        1- Tabiat Kuvvetlerine İnanma: Dağ,ağaç, göl, kaya gibi varlıkların gizi güçlere sahip olduklarına

             inanırlardı.

        2- Atalar Kültü: Ölmüş büyüklere ve atalara ait hatıralar kutsal sayılır ve saygı gösterilirdi.

        3- Şamanizm: Kam veya Şaman adı verilen kişilerin, kötü veya iyi ruhlarla temas sağladıklarını

            inanılarak, bunların büyücülük ve sihir özelliklerine başvururlardı.  Şaman inançları

            Anadolu'da hala varlığını sürdürmektedir. Örneğin; Gelinlerin üzerine buğday veya para

           atmak, Eşikten atlamanın uğursuz kabul edilmesi, kurşun dökmek gibi...

       4- Göktanrı Dini: Türklerin İslamiyetten önceki dini Göktanrı diniydi. Bu dine göre Türkler;

           * Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı.

           * Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı,eşyaları ve silahıyla birlikte

             gömüyorlardı.

           * Cennet'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı.

           * Mezarlara ölünün,sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen küçük heykeller

             dikerlerdi. İnanışa göre, yeniden dirilecek kişi atıyla cennete gidecek, ve öldürdüğü

             düşmanlar sonraki yaşamında ona hizmet edeceklerdir.

          * Ölüleri içöin YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar, ve ardından yas tutarlardı.

 

    Türkler arasında ayrıca Maniheizm(Mani dini), Budizm, Musevilik, Hırıstiyanlık gibi dinlerde

  yayılmıştı.

 

6)- EKONOMİK HAYAT:

   Göçebe bir hayat yaşayan Türkler belirli iki merkez arasında (yaylak-kışlak)

   hayatlarını sürdürürlerdi.

    * Hayvancılık temel geçim kaynağıydı. Koyun, keçi, at en çok beslenen hayvanlardı. Bunun dışında

      sığır, katır ve deve de yetiştirilirdi. Beslenme ve giyimde hayvan ürünlerinden yararlanır ve

      bunları satarak geçimlerini sağlarlardı.

    * Tarım da gelişmişti. Arpa, buğday, darı gibi tahılları yetiştiriyorlardı.

    * Savaşlarda elde edilen ganimetler ve devletlerden alınan vergiler gelir kaynaklarıydı.

    * Ticaret önemli bir gelir kaynağıydı. Türk ülkeleri İPEK YOLU üzerindeydi.

 

            NOT: Çin-Türk mücadelesinin temel nedeni İpek  Yoluna hakim olmaktı.

     * Ayrıca Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayıp, Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin'e giden yola

        KÜRK YOLU deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından sanar, samur, kunduz, vaşak gibi

        av hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapıyorlardı.

 

7)- YAZI, DİL VE EDEBİYAT:

   Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Soğd, Brahmi, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.

       Göktürk (Orhun) Alfabesi: 38 harften meydana gelir. Göktürk yazısına ilk defa Orhun Nehri

                                 kıyısındaki kitabelerde rastlandığı için ORHUN ALFABESİ de denir.

       Uygur Alfabesi: 18 harften meydana gelir. Uygurlar bu alfabeyi Soğd alfabesinden yararlanarak

                                 hazırlamışlardır.

      Başlıca Türk Destanları:

       Hunların(Oğuzların)--> Oğuz Kağan Destanı

       İskitlerin (Saka)------> Alper Tunga Destanı

       Göktürklerin----------> Ergenekon Destanı

       Uygurların------------> Göç ve Türeyiş Destanları

       Kırgızların-------------> Manas Destanı

 

      Orhun Yazıtları (Göktürk Kitabeleri):

          Türklerin en eski kitabeleri VI. yüzyıla ait YENİSEY kitabeleri ile, VIII. yüzyıla ait ORHUN

        KİTABELERİ'dir.  Yenisey kitabeleri Kırgızlar'ın mezar taşlarına yazdıkları yazılardı.  Orhun

        Kitabeleri II. Göktürk Devleti zamanında Bilge Kağan, Kültigin ve vezir Tonyukuk adlarına

        dikilmişlerdir. YOLLUĞ TİGİN isimli bir Türk prensi tarafından yazılmışlardır. Bu yazılar 1893

        yılında Danimarkalı Bilgin THOMSEN tarafından okunmuştur.

      Orhun Yazıtlarının Önemi:

        a)- Türk Tarihinin ve Türk Edebiyatının ilk yazılı belgeleri olmaları bakımından önemlidir.

        b)- Bu kitabelerden Türklerin o günkü yaşayışlarını, inançlarını öğreniyoruz. Ayrıca kitabeler

              gelecekteki Türk Milleti içinde çarpıcı öğütler vermesi bakımından önemlidirler.

8)- BİLİM VE SANAT:

     * Türkler 1 yılı 365 gün 6 saat olarak hesaplayarak, 12 hayvanlı Türk Takvimini oluşturmuşlardır.

     * Uygurlar tahta harflerden matbaayı ve pamuktan kağıdı yapmışlardır.

     * Madencilikte özellikle de demircilikte ileri gitmişlerdir. (Kazakistan'ın başkenti Alma Ata

       yakınlarında bir kurgandan çıkarılan "Altın Adam Heykeli" Türk maden sanatının ne kadar

       geliştiğini gösterir.)

     * Eşya ve binalarda HAYVAN USLUBÜ denilen, hayvan figürlerini kullanmışlardır.

     * HALI Türklerin Dünya medeniyetine bir katkısıdır. (Altaylarda Pazırık Kurganı'nda bulunan halı

       dünyanın en eski halısıdır.)

 

 TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ÇEVRE KÜLTÜRLERLE MÜNASEBETLERİ:

  1)- Türklerin Çin Kültürüne Katkıları:

    a)- Askerlik alanında

    b)- Devlet Teşkilatında

    c)- At kültüründe(Atı evcilleştirmede)

    d)- Gök Tanrı inancıyla...   Çinlileri etkilemişlerdir.

  2)- Çinlilerin Türkleri Etkilediği Alanlar:

    a)- Tarım ve yerleşik kültür

    b)- Felsefe( Taoizm, Konfiçyüs ve Budizm)

    c)- Giyim ... konularında Çinliler Türkleri etkilemişlerdir.

  3)- Türklerin Moğol Kültürüne Katkıları:

     Askerlik alanında, Devlet teşkilatında , Dil ve Alfabede (Uygurca ve Uygur Alfabesini

    kullandılar.), Kımız yapmayı öğrettiler, Türk Töresi ve geleneklerinden,  Göktanrı dininden etkilendiler.

 



'Çalışmadan,Öğrenmeden,Yorulmadan,rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler;evvela haysiyetlerini,sonra hürriyetleri ni ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar… ATATÜRK

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol